20 Ağustos 2022 Cumartesi

Pardon? Neyi Bekliyoruz?

 Değerli Meslektaşlarım,

meslek yasamızda yapılması öngörülen değişiklikler yeni Tureb YK nın meclisteki özverili ve kapsamlı görüşmeleri (veya yasamızda yapılması planlanan değişikliğin iktidarın önem sıralamasında çok önde olmayışı) dolaysıyla savuşturulmuş görülüyor.

Ancak meclisin 1 Ekimde açılması sonrasında sorun olduğu gibi yerinde duruyor. 

Sosyal medya mecralarında yasa değişikliği konusundaki karşıt kampanyalar (kimi zaman bireysel kimi zaman da odalarca düzenlenen) ne yazık ki başarısız olarak sürüyor.  Meslektaşların cılız katılımları bir yana  Tureb YK yı bu konudaki duyarsızlıkları konusunda eleştiriyorum. Tüm muhatap kurum, kuruluş ve kişilerin birer hesabı bulunan ve basit bir etiketleme işlemi ile doğrudan mesaj verilebilen Twitter mecrasının merkezi olarak kullanılmasını bir türlü odalara ve üyelere anlatmıyor veya anlatmak istemiyorlar.

 Meslek kuruluşları tüm sorunlarını ya bu yol ile ya da direkt sokağa çıkarak tüm ülkeye duyuruyorlar. Turizm bakanından müsteşarına, bakan yardımcısından Cimere, hatta Cumhurbaşkanlığına merkezi bir etiketleme işlemi ile tüm sorunlarımızı iletilebiliriz. "EYT" lilerin veya "Zafer Partisinin" "başarılarının" bu yöntem olduğunu bildirmek isterim. 

Profesyonellerden destek alarak lütfen bu konuda çalışma yapınız.(Mutlaka paralı kampanya yapılmalıdır)

Gelelim ikinci konuya,

başkanın deyimi ile "Demoklesin Kılıcı" başımızda sallanıyorken lütfen kitlesel bir basın açıklaması yöntemini de yürürlüğe koyunuz. 1 Ekimden önce mesela 30 Ağustos Zafer bayramında en az 1000 kişi ile Ankara'da kitlesel bir "yasa değişikliğini kabul etmiyoruz" ve "yevmiyelerin iyileştirilmesi" temalı basın açıklaması örgütlenmelidir.

Bugünlere gelmemize sebep olan "aman iktidara şirin görünelim" anlayışı ile hareket edecek ve önceki yönetimin devamı anlamında gelecek bir tutum içerisine girecekseniz lütfen şimdiden istifa ediniz. Yasa değişikliği geçtikten sonra istifa ederek sorumluluktan kurtulamazsınız. Mesleki anlamda mevzi kaybedeceksek de vuruşarak kaybetmeliyiz diye düşünüyorum. Kamuoyu yaratılacaksa biber gazı veya tutuklanma riskini göze alabilecek meslektaşlarımızın olduğunu biliyorum. Sorumluluk alınacak zamandır....



 




    

15 Şubat 2022 Salı

Tureb Genel Kurulunu Beklemeden

 

Tureb Genel Kurulunu Beklemeden

2022 Emitt fuarı geldi geçti…

Fuarda en dikkat çeken detay Türsab başkanı Sn Firuz Bağlıkaya’nın hararetli konuşması oldu.

Bir yandan TÜROFED başkanı ile geçen yılın turist sayıları ve turizm gelirleri konusunda tartıştı; sonrasında ise Kültür Turzim Bakanı tarafından bu yaz meclisten geçirmeyi düşündüğü “Turzim Çatı Yasası” hakkında çok tepkili bir konuşma yaptı. Kendi ifadesiyle “..Meslek yasasının içine TÜRSAB yasasını da sokalım, onu da oradan yok edelim, burada kimse yemez onu..” dedi.

TÜRSAB başkanı ve Turzim Bakanının arasının çok bozuk olduğunu biliyoruz. Acenteciler bakanın merkezinde olacağı bir turizm çatı yasasının otelcileri merkeze alması dolaysıyla acentelerin ise onların altında veya onlara tabii bir yapı olmasından dolayı TÜRSAB’ın yok edilmek istendiğini düşünüyor. Yani müstakil bir yasası olan turizm meslek gruplarının otelciler merkezinde yeni bir çatı altında toplanarak otelcilere tabii olacağı ve mesleki haklarının budanacağı ileri sürülüyor.

Peki; rehberlerin yasası da çatı yasaya dahil edilecek mi? Tabii ki… peki; bizim zaten geçen yıldan yeni bir düzenleme ile “Türkçe rehberlik “dahil, yevmiye indirimi gibi konuların bakanlık ve Tureb nezdinde görüştüğü ortaya çıkmamış mıydı?

 Değerli meslektaşlarım tüm oda başkanlarımızın şimdi, yani hemen şimdi kendi örgütleri vasıtasıyla rehber üyelere (olası sosyal medya eylemleri için) birer twitter hesabının açılması için yazı yazması; ayrıca hemen bölge Türsab BTK larıyla “müstakil meslek yasası” sahibi bir meslek grubu olarak olası bir “ortak” eylemlilik ve strateji belirlemesi gerekiyor. İRO’nun da Türsab YK ile İstanbul’da bir araya gelmesi gerekiyor. Müstakil meslek yasası sahibi olan iki meslek kuruluşunun bir arada durması seslerinin çok daha güçlü çıkmasına sebebiyet verir. Bu sadece stratejik bir birliktelik olmakla beraber belki de ileride çok daha iyi ve içten ilişikler kurulmasına da vesile olabilir.

Türsab ile “Türkçe Rehberlik ve Yevmiye İndirimi” konusundaki mücadelemizi olası bir Çatı yasa karşıtı ortak mücadelesi sonrasına erteleyebiliriz. Ancak şimdi yani hemen hareket edemezsek veya Çatı Yasaya kanunumuzu koruyarak geçiremezsek Tureb genel kurulundan kahramanlık beklemek hayalcilik olur.

Diyeceksiniz ki durum bu kadar mı acil?

Korkarım evet…

NOT: Oda başkanlarının acilen sanal veya gerçekte bir araya gelmesi gerekiyor…

NOT2: İRO YK tabii ki Türsab YK ile kurumsal denkliğe sahip değil, ancak ne yazık ki koşullar bunu zorunlu kılıyor...


2 Ocak 2022 Pazar

Hadi Bir Adım Daha Kaldı...

 Değerli meslektaşlarım,

2021 Aralık ayı içerisinde Türkiye'deki rehber odaları seçimli genel kurullarını topladı. 

Seçimlerin sonucunda bir çok yenilik yaşandı. 

Bunların başında geçen yıllarda sürekli temsilci seçilen meslektaşların önemli büyüklükteki oadalarda liste dışında kalmaları ve yeni dengelerin oluşmasını sayabilirim. Bu "yeni" dengelerin ne oranda rehber tabanının istekleri veya iradeleri doğrultusunda şekillendiği ve bu "yeni" kümeleşmenin ne anlama geldiğini kendi adıma değerlendirmek istiyorum... 

Yıllardır rehber odaları /derneklerinin sürekli başkan/yk üyesi veya delege seçilen; adeta profesyonellerinin/müdavimlerinin/gediklilerinin büyük denklemin dışında kalmaları rehber tabanının memnuniyetsizliği ve köklü bir değişim isteği olarak okunabilir. 

Yıllardır gözlemlenen memnuniyetsizliklerin başında rehberlik yasasının yetersizliği, odaların ve birliğin yeterli maddi kaynak üretememeleri, üretilen kaynakların da son yıllarda yeterince çalışamayan üyelerin yıllık aidat ve kart ücretlerinden başka bir kalemden oluşamaması, eldeki kıt kaynakların da temsilcilerin, denetmenlerin maaş ve huzur hakkı olarak bölüşülmesi olarak anlaşılması, pandemi koşullarında dahi bu yüksek maaş-huzur hakkından önemli ölçüde vazgeçilmemiş olunması, denetimlerin yeterince etkili ve sonuç doğuracak etkide olmaması, ülkemizdeki politik kutuplaşmanın rehber tabanında hissedilerek günlük politik tasarruflara kayıtsız kalınması, anıtsal yapılarımız üzerindeki politik kararlara karşın ciddi bir itirazın oluşmaması, temsilci kliklerinin bu konumlarının avantajlarından hunharca faydalanması vs... gibi pek çok sebep sayılabilir.

Yukarıdaki sebeplerden dolayı rehber tabanının mesajı aslında çok açık. İnsanlar "lütfen sadeleşin, abartılı masraflardan kaçının, bize çok fazla yük olmayın ve çok çalışın" mesajını verdiler diye düşünüyorum.

Bunun hemen yanında " lütfen klikler oluşturmayın, bürokratlaşmayın, tabandan kopmayın ve rehber üyeler sırtından geçinmeyin, (zor zamanlarda özellikle) sıkıntıyı da esenliği de paylaşın" mesajı verdiler diye de ekleyeyim.

Buraya kadar her şey yolunda ancak; seçimler sonucu halen yukarıdaki eleştirilere sebebiyet verecek "eski" alışkanlıklarla delege hesabı yaparak, ilkeden ortak duruştan uzak mesleğin akçeli işlerine daha fazla konsantre olacak "at pazarlıklarının" da terkedilmesi gerekir.

 Tureb seçimleri öncesindeki delege kümelerinde seçilmeye yeterli sayıda delege toplamaya çalışan çevrelere ve onların güttükleri çıkarlar bizi yine "eski" düzene getirecekse tüm ülkedeki değişim çağrısı hiç bir işe yaramayacak, yarım kalacak; eski düzen aynen devam edecektir.Bir adım atıldı, son düzlükte dikkatli olunmalı ve çok çalışan " genç" meslektaşların ve ilkelerinden vazgeçmeyen meslektaların emeği heba edilmemelidir.

Tüm rehber örgütlerinin daha etkin ve verimli olması için bir adım daha kaldı. Ha gayret...




Bu Bir Veda Yazısıdır

 Rehber örgütlenmesi süreçlerinde yıllarını geçirmiş bir meslektaşınız olarak mesleki konulardaki son yazımı kaleme almaya karar verdim. ...