9 Mart 2014 Pazar

Rehberlerin Kapitalizmle İmtihanı

İçinde bulunduğum rehber camiasının maruz kaldığı haksızlıklar-eşitsizlikler-dayatmalar ve adaletsizlikler hakkında yazılar yazarken ve de meslektaşlarım adına üzülürken; durumumuzun bu denli kötü olabileceğini hiç ama hiiiç düşünmemiştim.Tam olarak da nereden başlamam gerektiğini inanın bilemiyorum zira rehber meslektaşların durumları hiç de hoş değil!!!!! Antalya bölgesinde oluşmuş olan Rehber-Acenta ilişkisi tam bir felaket durumunu almıştır. Şöyle ki artık acenteler rehberlerle sözleşme yapmaktadırlar.Ancak sözleşmede aktedilen ücret ödenmemektedir.Neyse bu durum kabul edilemez olmakla beraber “anlaşılabilir” bir durumdur. Ancak sözleşme bedelini ödemeyen acente aynı zamanda sözleşme gereği ortaya çıkaran stopajı da aynı meslektaşlardan hem de “peşin” olarak kasasına koymaktadır!!!!! Yani yasal olarak baktığımızda rehberin hem ücreti hem de stopajı yatırılmakta ve acente tüm yükümlülüklerini yerine getirmektedir. Benim meslektaşım ise hem haftalık veya günlük ücretini almadığı gibi bir de üstüne acentenin ödemesi gereken stopaj kalemini de üstlenmektedir. Bravo....Kim akıl etmiş ve de kimler icat etmişse gerçekten tebrik etmek lazım.Bir de yıl sonunda stopajların şirketlerin vergi matrahından da düşülecek olması hesaba katılırsa gerçekten büyük bir muhasebe ve finans zaferi elde edilmiştir. (Ayrıca rehberlere aslı astarı olmayan hizmetlerin de faturasının kesildiği; kimi acentenin insanlarla dalga geçercesine ve yasalara rağmen suç niteliğinde fatura işlerine dahi başvurduğuna şahitlik de ettik).Peki; meslektaşlarımız tüm bu akıl almaz düzenin neden bir parçası olmuşlardır acaba diye düşünelim mi? Düşünelim... 1) Meslektaşlarımız aylarca işlerinin olmamasından dolayı halihazırda olan işlere çalışmak zorundadırlar, 2)Meslektaşlarımızın bakmakla mükellef oldukları aileleri ve çocukları; ayrıca tonla borcu harcı-kredi kartı-taksit ödemeleri vardır, 3)Meslektaşlarımız bu işlere çalışmazlar ise yerine başka meslektaşlar çalışacaklardır, 4)Meslektaşlarımız işverenlerle inatlaşırlarsa bir daha zor iş alacaklardır. 5)Meslek yasamızın yürürlüğe girene kadar kendilerine çok farklı misyonlar yüklemiş olan pek çok saygıdeğer meslektaşımız; yasanın uygulanması noktasında acentelerin kendilerine karşı takındıkları bu tavırları görünce kendilerinin de aslında bir turizm emekçisi olduklarını ve tüm diğer emekçilere olduğu gibi haklarının gasba uğrayacaklarının nihayet farkına varmışlardır. Mesleki formasyonlarına verdikleri ulvi manalar ortadan kalkmış, mücadelenin gerekliliği ortaya çıkmıştır.Lisanlar konuşan, kültürlere-tarihe-mimariye aşina meslek grubu tıpkı sıradan bir meslek grubuymuşçasına muameleye tabii tutulunca ve karşısında sermaye sahibi işverenleri onların yasadan doğan haklarını türlü metodla ortadan kaldırmaya başlayınca durduğu gerçek yeri idrak etmeye başlamıştır. Bunların hepsinin toplamında da şu sonuçlar çıkmaktadır. Yıl sonunda bir de maliye-Allah korusun- bir de rehber sözleşmelerinden veye alınan toplam tur adedinden yola çıkarak defter tutulmasını veya vergi mükellefiyeti gibi bir yeni durum ortaya çıkarırsa; yine kazığı sevgili meslektaşım yiyecektir. Kenetlenecek kendimizden başka bir şeyi olmayan ve dayanışma güdüsünü toptan kaybetmiş değerli meslektaşlarımız için bu yaşanan-fiili durum sürdürülebilir DEĞİLDİR!!!!!!!!! Yıllardır “hanutu” ücrete tercih eden anlayışın iflas ettiği gün gibi aşikardır.”Hanut” yalanı ile kandırılan ve asla yaptığı işe ücret verilmesinin bir zorunluluk olduğunu unutan tüm rehber meslektaşların tüm acentelere açıkça bu durumu anlatmaları gerekmektedir. Kendilerinin yerine meslek odalarını ve birliği sürenlerin öncelikle oda ve birliğin kararlarına kayıtsız-şartsız katılım göstermelerinin günü gelmiştir.Hiç kimse “benim adım çıkar” deme lüksüne sahip değildir.Bu durumdan korkan meslektaşların hem yasaya hem de rehber örgütlerine derinden derine ve giderek yükselen bir tonla sitemlerinin sebebi de budur.Artık deniz bitmiştir. Yasalarca güvence altına alınmış bulunan hakların muhafazası ve ilerletilmesi ancak ve ancak o hakkın sahibinin hakkına sahip çıkmasıyla mümkündür.Her kim olursa olsun rehberlik meslek etiğine aykırı çalışan herkes yaptıklarının hesabını verecektir. Artık mücadelenin diğer tüm emekçi kesimler gibi eşitlikçi-mücadeleci ve dayanışmacı bir temelden yapılması gerçeği ile yüzleşmiş bulunuyoruz.Seçkincilik mesleğimize hiç bir şey kazandırmamıştır ve kazandıramayacaktır.... “Lanet olsun kurtarıcı bekleyenlere” Bethold Brecht

Bu Bir Veda Yazısıdır

 Rehber örgütlenmesi süreçlerinde yıllarını geçirmiş bir meslektaşınız olarak mesleki konulardaki son yazımı kaleme almaya karar verdim. ...