14 Kasım 2014 Cuma

Lümpenlik Üzerine veya Rehber Meslektaşların Meslek Hakları Mücadelesindeki Yeri ve Tavrı Üzerine Bir Deneme

Bugünlerde sosyal medya veya mail platformlarında meslektaşlarımızın ve kimi insiyatfilerin tartışmalarının odağında; meslek birliğinin bir tasarrufu var.Konu belli çalışma kartı ücreti.
Yıllardır meslek örgütlerinin gelir ve giderleri konusunda en ufak bir merakı veya önerisi veya alternatifi olmayan; bırakın gelirlerini veya giderlerini meslek örgütüne neden ihtiyacı bulunduğu konusunda dahi fikri olmayan bir yığın rehber meslektaşımızın bu denli hararetli olarak tartışmalara girişmesini açıkçası olumlu bir gelişme olarak görmekteyim.Demek ki artık mesleğimiz meslek olarak sahiplenilmekte; insanlarımız odalarının-birliklerinin paralarının nerelerde kullanıldığını sorgulayacak, projesi olanları destekleyecek ve gelecekte meslek örgütlerini yönetenleri şeffaflaşmak zorunda bırakacaklardı. Meslekğimizin emek yoğun olarak ifa edildiği gerçeğinden yola çıkarak ;turizm sektörünün "entellektüel sermayesi*" niteliğindeki meslek erbabı meslektaşlarımız artık bilinçlendi. Yöneticilerimizin sınıfsal konumlarına uygun olarak mütevazı, gösterişten uzak ve meslek adına yaptıkları tüm gider kalemlerini hakkaniyete uygun olarak harcayacakları günlerin müjdesi veriliyordu sanki..Gösterişli-şaaşalı-abartılı toplantı ve organizasyonlar yerine sosyal sorumluluğu gözeten- toplum yararını gözeten ve mesleki dayanışmaya önem veren organizasyonların günleri gelmekte; meslek örgütlerimizin çalışanları başta olmak üzere tüm turizm emekçilerinin sorunlarını da ihmal etmeyen; zeytinlerimizin, derelerimizin ,kentsel dönüşüm mağduru "kentlerimizin" ve madencilerimizin ve iş güvenliğinin ve tarihi-kültürel- dinsel tüm mekan ve mecraların da sorunlarına kayıtsız kalmayan "yeni" bir dönemin başlayacağı ümidini taşımaktayım.
Rehber camiasının karşı karşıya olduğu tüm sorunların aşılmasında hepimizin "bir" olduğunun bilincine varmış bir topluluk...Heyecan verici geliyor bana...Hizmet verme konusunda yasadan doğan ve başkasınca yapılması yasaklanmış bir hizmeti vermekle "yetkilendirilmiş" bilinçli bir topluluk...Sahte sözleşmeleri kabul etmeyen, düşük ücreti kabul etmeyen, iş güvenliği konusunda en eğitimli olmanın hakkıyla en dik durabilen, örgütlerinin güçlenmesini mesleğinin güçlenmesi olarak algılayan nitelikli bir topluluk...İşvereniyle, otelciyle, mağazacıyla, tesisçiyle, taşımacıyla, bürokrasiyle, toplumla saygın ve örnek ilişkiler kuracak "yeni" bir rehber profili...
Eğitimli ve görgülü olmasından dolayı empati yapabilen; dolaysıyla anlayışlı ve olgun birer "kültür elçisi" -"memleket uzmanı"-"kadim kültürlerin sözcüsü"...
Neyse... Hepimiz gayretimizi ve çabamızı sürdürdükçe yukarıdaki ideallerimizin gerçekleşmemesi için görünen hiç bir engel yok...
Tabii konu çalışma kartının ücreti olunca meslek ve sınıf bilincimiz konusunda biraz tereddütler oluşmadı değil...Birliğin çalışma kartı için 100 TL talep etmesi üzerine bir sürü soru çıktı meydana...
Nerede kullanılacak bu kadar para?
Birlik parayı tahsil edemiyorsa biz neden ödüyoruz?
Bu parayı cebe mi atıyorsunuz? vs.
Sevgili meslektaşlar,
meslek birliğinin görevleri arasında
1) Mesleki kurumlarımızın rehber üyeler ve kamuoyu nezdinde saygınlığını ve güvenilirliğini korumak ve gözetmek,
2) Mesleki kurumlar arası olası çekişmeleri veya anlaşmazlıkları veya ihtilafları mümkün olduğunca yukarıdaki maddede ifade edilen saygınlık-güvenirliklerini zedelemeden çözümüne azami özen göstermek,
3) Kurumlar arasında olası adli-idari veya cezai kovuşturma olasılığında bile bunun ifşaasından kaçınma ve kurumsal meşruiyetlerin bu sayede zedelenmesinin önüne geçme,
4) Mesleki kurumların meşru işleyişlerine; seçimler dahil müdahale etmemek ve rehber üyelerin iradelerine saygı göstermek,
5) Kurumlar arası yazışmaların ifşaasından kaçınmak,
6) Akçeli işlerin tüm şeffaflığı ile düzenli olarak ilanına özen göstermek gibi durumlar vardır.


Ayrıca unutmayınız birliğe aktarılmamış paralar da yine "rehber meslektaşlar" yani sizin tarafınızdan uygun olarak ödenmemiş ve dolaysıyla ödenmesi gereken yere ödenmemiş paralardır.
Bu durumda 2 yıldır cebinizde taşıdığınız ve aktive edilen çalışma kartının da ücretini siz ödediniz ancak yöneticileriniz (yaklaşık üye sayısının % 70) bu paraları ÖDEMEDİLER.
Mesleki haklarımız konusunda duyarlı olmamız son derece olumlu bir durumdur.Ancak istenen 100 TL olduğunda bu bir hezeyan yaratıyorsa düşünmek gerekir...Eşkiyalarca darpedilen meslektaşımızın duruşmasına 30 kişi katılıyorsa burada bir sıkıntı var demektir...
Bu arada birlik üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirmiş midir? 
Şüphesiz hayır...Ama tüm rehberanın ulusal ve uluslarası konularının halli 5 kişinin kişisel maddi destekleri ile yürütülüyorsa zaten eksiksiz hizmet beklenemez...Merak etmemek lazım birlik yöneticiliği emekçiden yana yapıldığında "pop star" tadında bir yaşam tarzını hiç çağrıştırmıyor.Aksine promosyon uçak bileti, otobüs terminalleri, otel konaklaması yerine "eş-dost ziyareti" ve konaklaması,lüks balık lokantaları yerine "köşedeki tostçu" ve bilcümle harcanan her kuruşta meslektaş parası harcandığının sorumluluğu ile hareket ediliyor.Hem de en baştan beri...

* Acaba olası daha büyük meblağların rehberlerin cebinden çıkmaması için alınmış bir tedbir olabilir mi acaba çalışma kartı ücretinin birlik kasasında toplanması?
* Sahi 100 TL çok büyük bir meblağ mıdır?
Yanıtlarınız farklı osa da bahsi geçen tutar için dava açmaya yeltenenler veya şikayet dilekçeleri toplayanları meslek örgütlerinin gerçek bir güç olması adına yapılan tasarrufları görmeye davet ediyorum.Aksi takdirde sınıf bilincine haiz olamamış bir kaç kişinin kopardığı fırtına asıl ilgilenmemiz gereken yönetmeliğimizin sürüncemede bırakılarak işlevsiz hale getirilmesi veya TÜRSAB yasa tasarısı gibi mesleki haklarımızı "yok etmeyi" hedefleyen hamlelere karşı durmamıza ve en önemlisi meslek örgütlerimize yönelik güvensizliğe sebep olur ki; onlara en çok ihtiyacımızın olduğu bir dönemde bu yanlışa dur demeliyiz.
Önümüzdeki süreç çetin...
Lümpenlere (**) kulak asmayınız..
Sevgilerimle...







(*) bakınız Şahin Ulukanlıgil'in TUREB Resmi Facebook sayfasındaki muhteşem İncelemesi
(**)Lümpen sözcüğünün Türk Dil Kurumu sözlüğündeki açıklaması aşağıdaki gibidir:
1 .  Toplumsal sınıf bilinci olmayan.
2 . İçinde bulunduğu toplumun kültürüne yabancı olan.


Bu Bir Veda Yazısıdır

 Rehber örgütlenmesi süreçlerinde yıllarını geçirmiş bir meslektaşınız olarak mesleki konulardaki son yazımı kaleme almaya karar verdim. ...