Meslektaşlarımız adına kafa yormaktan, özel işlerimi, ailemi,
arkadaşlarımı ihmal ettiğimi biliyorum.Bilmekle beraber bu işlere
de gönüllü olarak girdiğimi de belirtmek isterim. Yani sonuç
itibariyle kendim "istedim".Mesleğimizin kendine ait bir
yasasının olmasından tüm meslektaşlarım gibi ben de çok mutlu
oldum.Yasanın getirdiği en önemli kurumsal yapıda görev alarak
kendi bakış açımla "tarihi" bir sürecin tanığı
hatta öznesi olmuştum. Tüm olumsuzluklara karşın yapımızı
inşa etme sürecinde rol oynayacak, mesleğimizin ilerisine bugünden
ışık tutacaktık.
Yasamızın gereği olan denetimler yasadan aylar sonra çıkan
yönetmelik ve denetim usulleri ile şekillenecek, mesleki
denetimleri "kendimiz" yapacaktık.Yasada ifadesini bulan
"tek başına" denetim yapma yetkisi bakanlık genelgesi
ile kısa sürede engellendi.Yılmadık, dava açtık genelgeyi
yumuşattık.Olmadı yeni bir genelge çıktı.Yasada yer alan yetki
yine kayda ve şarta bağlandı. Şikayet ettik, karşımızda hep
bürokrasi ve acentelerin uzantıları çıktı.Hep "yapmayın
devletle davalık olunmaz" telkini aldık.Bizler ne kadar "hukuk
devletinde bağımsız yargı hepimizin güvencesidir" dedikse
de hep engelleyici tavırlarla karşılaştık.Bu arada bir de birlik
seçimlerinin sonuçlarının hazmını uzun süredir beceremeyen
çevreler girdi devreye, birliğimizi etkisizleştirecek,
itibarsızlaştıracak tüm girişimlerde bulundular.bakanlığa mı
şikayet edilmedik, protokoller mi yapılmadı...Uzun yıllar boyunca
birikmiş sorunları elbette hemen çözemezdik, ancak uzun yıllar
boyu gelişegelen alışkanlıkları değiştirebileceğimizi
düşündük.Yıllarca odalara kayıt yaptırmadan, aidat ödemeden,
bakanlıkla işini halledebilen bir kitlenin varlığına da bu
süreçte tanık olduk. Odaların var olmasını üye aidatına bağlı
olduğunu ancak oda üyeliği zorunlu olunca idrak eden bir
kitle.Hayatları boyunca örgütlülüğün gereğini sorgulamamış
bir kitle.Bunlar da mikro düzeyde alınan aidatların akıbetini
sorgulamaya başladılar.Sevgili dostlar inanın ki oda yöneticileri
aldıkları aidatlarla tüm yıl boyunca hizmet üretme adına çok
büyük eziyetler çekmektedir.Hatta zorunlu seminer gelirleri
ortadan kalkan odaların çoğu fiilen iş yapamaz hale
geldiler.Kira, stopaj, personel, denetmen, denetim iaşesi, yakıt
ücretleri, genel temsil giderleri, düğüne-cenazeye-dergiye-ilana
yapılan masrafları karşılamak için çok büyük özveriler
gösteriyorlar.Lütfen bu örgütlü yapılara "yabancı";
onlara düşman gibi davranan kişilere itibar etmeyiniz.(70 yaşını
geçmiş Oda başkanının sekreteri olmadığı için telefonlara
kendisinin baktığına kendim tanık oldum...insaf...)
Yasamızın sadece 13 maddeden oluştuğunu bir kez daha belirtmek
isterim.Lütfen okuyunuz ve neyin yasadan doğup, neyin doğmadığını
kendiniz görünüz!!
Çalışma kartlarının yıllık değiştirilmesi, tasarımı
(sağ olsun meslektaşlar kartların tasarımcılarca tasarlanması
konusunda bizi uyardılar da...özür dileriz biz nalburdan fikir
almıştık ), tasarımının anketlerle meslektaşlarla
paylaşılması, kartların hangi koşullarda
basıldığı,aktivasyonunun nasıl sağlandığı ve pahalı
olmaması için ne gibi fedakarlıklar gösterildiğini yazmamın pek
anlamı da yok!Biz de biliriz en kral tasarımcıya en kaliteli ve
ülkede benzeri olmayan kart basmayı..( Sadece karta baskı ve
aktivasyon hariç 100 tl ödemeye ne dersiniz?)
Ardından yasanın yetersizliğinden mızmızlanan bir kesim
oluştu.Sanki yasa yokken taban ücretlere kahramanca direnmişler
gibi nutuklar atarak, denetimlerden şikayet eden, klavye başında
en ateşli eleştiriler sıralayan bu kesimin de iş ciddiye binince
ortalardan "kaybolduğu" hemencik anlaşıldı.
Sultanahmet camiinde yaşanan rezalete karşı sanal ortamda
düzenlenen imza kampanyasına 10 bin dolayında aktif rehber olduğu
göz önüne alındığında neden sadece 675 kişinin imza attığı
konusuna hiç girmeyeceğim.Rehber meslektaş önce davasına sahip
çıkacak arkadaşım!!! Seçilmiş örgütlerini
destekleyecek...Desteklemiyorsa da alternatifler üretecek...Yapıcı
eleştiriler getirecek...Kendisi de yeri geldiğinde elini taşın
altına sokacak... Kaçak güreşecek klavye şövalyelerine
ihtiyacımız yok...Fikirlere her zaman açığız...
An itibariyle yönetmeliğimizin yürütmesinin durdurulduğunu
biliyor musunuz? Aylardır bakanlık koridorlarını aşındırdığımızı,
yönetmeliğimizi çıkar çevrelerinin baskısıyla bir türlü
işleme konulmadığını biliyor musunuz? Kaçak faaliyetlere karşı
tüm yurtta yapılan çalışmalara bürokrasi eliyle ve malum
çevrelerin baskısıyla frene basıldığını biliyor musunuz?
İllerde kültür turizm müdürlüklerinin bin nazla denetimlere
iştirak ettiğini, kolluk gücünün alınması için oda
yöneticilerinin karakollarda pasta ikramından öğle yemek
ısmarlamalarına varan uygulamalarından?
Sanmıyorum... Kart ücreti istenecek...tasarımcıya danışılmalı...
Nasıl kart bu böyle? Denetmenler sadece rehberleri denetliyor...
Evrak soruyor müşterinin (misafirin) yanında... (Fiyakanız mı
bozuluyor ? Fiyakanız kaldı mı ki ?) Dil dışı rehberlik yapmak
isteniyor...Taban yevmiye altında çalışılmak isteniyor...
Turlara o (sıfır) yevmiye ile çıkılmak isteniyor... Stopajı da
yevmiyeyi de cepten ödeyerek tura çıkılmak isteniyor... Ayrıcalık
isteniyor...isteniyor..isteniyor..Ama kimse vermekten söz
etmiyor...Vermeden almanın kime mahsus olduğunu sanırım
bilirsiniz...
Örgütlü olmanın asla gerekli olduğuna inanmayan, gelir elde
etmekten başkaca hiç bir amacı olmayan, hanutçulardan şikayet
eden hanutçulardan , vergi erdeminden nasibini almamış, saygın
bir meslek grubu olmanın gereğini hiç sorgulamayan, kayıt dışında
tüm ömrünü geçirme niyetinde olan "meslektaşlardan"
inanın sıkılmış durumdayım.
Sonuçta yine de örgütlü toplumun demokratik reflekslere sahip
toplum olduğunu idrak etmiş bir birey olarak tüm bu olumsuzlukları
bir geçiş döneminin sancıları olarak algıladığımı söylemek
isterim.Yaratıcı fikirlerin gerekliliğine inanan, çalışmanın
erdemini kutsal olarak algılayan, bağımsız olarak odalara ve bir
birliğe sahip olmanın hazzını yaşayan, sıkıntılara karşı
tüm olanaklarıyla direnen ve mücadele eden, aidatının dışında
kendi değerli zamanından da ayıran, yevmiye altına çalışmayan,
tüm diğer sektörlere örnek bir "rehber" ve "insan
"olarak camiamızı temsil eden, tüm rehber davasının
isimli-isimsiz unsurlarına selam eder hepsinin her zaman yanında
olacağımı belirtmek isterim.