19 Eylül 2014 Cuma

Rehberlerin Örgütlülükle İmtihanı

 Meslektaşlarımız adına kafa yormaktan, özel işlerimi, ailemi, arkadaşlarımı ihmal ettiğimi biliyorum.Bilmekle beraber bu işlere de gönüllü olarak girdiğimi de belirtmek isterim. Yani sonuç itibariyle kendim "istedim".Mesleğimizin kendine ait bir yasasının olmasından tüm meslektaşlarım gibi ben de çok mutlu oldum.Yasanın getirdiği en önemli kurumsal yapıda görev alarak kendi bakış açımla "tarihi" bir sürecin tanığı hatta öznesi olmuştum. Tüm olumsuzluklara karşın yapımızı inşa etme sürecinde rol oynayacak, mesleğimizin ilerisine bugünden ışık tutacaktık.
Yasamızın gereği olan denetimler yasadan aylar sonra çıkan yönetmelik ve denetim usulleri ile şekillenecek, mesleki denetimleri "kendimiz" yapacaktık.Yasada ifadesini bulan "tek başına" denetim yapma yetkisi bakanlık genelgesi ile kısa sürede engellendi.Yılmadık, dava açtık genelgeyi yumuşattık.Olmadı yeni bir genelge çıktı.Yasada yer alan yetki yine kayda ve şarta bağlandı. Şikayet ettik, karşımızda hep bürokrasi ve acentelerin uzantıları çıktı.Hep "yapmayın devletle davalık olunmaz" telkini aldık.Bizler ne kadar "hukuk devletinde bağımsız yargı hepimizin güvencesidir" dedikse de hep engelleyici tavırlarla karşılaştık.Bu arada bir de birlik seçimlerinin sonuçlarının hazmını uzun süredir beceremeyen çevreler girdi devreye, birliğimizi etkisizleştirecek, itibarsızlaştıracak tüm girişimlerde bulundular.bakanlığa mı şikayet edilmedik, protokoller mi yapılmadı...Uzun yıllar boyunca birikmiş sorunları elbette hemen çözemezdik, ancak uzun yıllar boyu gelişegelen alışkanlıkları değiştirebileceğimizi düşündük.Yıllarca odalara kayıt yaptırmadan, aidat ödemeden, bakanlıkla işini halledebilen bir kitlenin varlığına da bu süreçte tanık olduk. Odaların var olmasını üye aidatına bağlı olduğunu ancak oda üyeliği zorunlu olunca idrak eden bir kitle.Hayatları boyunca örgütlülüğün gereğini sorgulamamış bir kitle.Bunlar da mikro düzeyde alınan aidatların akıbetini sorgulamaya başladılar.Sevgili dostlar inanın ki oda yöneticileri aldıkları aidatlarla tüm yıl boyunca hizmet üretme adına çok büyük eziyetler çekmektedir.Hatta zorunlu seminer gelirleri ortadan kalkan odaların çoğu fiilen iş yapamaz hale geldiler.Kira, stopaj, personel, denetmen, denetim iaşesi, yakıt ücretleri, genel temsil giderleri, düğüne-cenazeye-dergiye-ilana yapılan masrafları karşılamak için çok büyük özveriler gösteriyorlar.Lütfen bu örgütlü yapılara "yabancı"; onlara düşman gibi davranan kişilere itibar etmeyiniz.(70 yaşını geçmiş Oda başkanının sekreteri olmadığı için telefonlara kendisinin baktığına kendim tanık oldum...insaf...)
Yasamızın sadece 13 maddeden oluştuğunu bir kez daha belirtmek isterim.Lütfen okuyunuz ve neyin yasadan doğup, neyin doğmadığını kendiniz görünüz!!
Çalışma kartlarının yıllık değiştirilmesi, tasarımı (sağ olsun meslektaşlar kartların tasarımcılarca tasarlanması konusunda bizi uyardılar da...özür dileriz biz nalburdan fikir almıştık ), tasarımının anketlerle meslektaşlarla paylaşılması, kartların hangi koşullarda basıldığı,aktivasyonunun nasıl sağlandığı ve pahalı olmaması için ne gibi fedakarlıklar gösterildiğini yazmamın pek anlamı da yok!Biz de biliriz en kral tasarımcıya en kaliteli ve ülkede benzeri olmayan kart basmayı..( Sadece karta baskı ve aktivasyon hariç 100 tl ödemeye ne dersiniz?)
Ardından yasanın yetersizliğinden mızmızlanan bir kesim oluştu.Sanki yasa yokken taban ücretlere kahramanca direnmişler gibi nutuklar atarak, denetimlerden şikayet eden, klavye başında en ateşli eleştiriler sıralayan bu kesimin de iş ciddiye binince ortalardan "kaybolduğu" hemencik anlaşıldı.
Sultanahmet camiinde yaşanan rezalete karşı sanal ortamda düzenlenen imza kampanyasına 10 bin dolayında aktif rehber olduğu göz önüne alındığında neden sadece 675 kişinin imza attığı konusuna hiç girmeyeceğim.Rehber meslektaş önce davasına sahip çıkacak arkadaşım!!! Seçilmiş örgütlerini destekleyecek...Desteklemiyorsa da alternatifler üretecek...Yapıcı eleştiriler getirecek...Kendisi de yeri geldiğinde elini taşın altına sokacak... Kaçak güreşecek klavye şövalyelerine ihtiyacımız yok...Fikirlere her zaman açığız...

An itibariyle yönetmeliğimizin yürütmesinin durdurulduğunu biliyor musunuz? Aylardır bakanlık koridorlarını aşındırdığımızı, yönetmeliğimizi çıkar çevrelerinin baskısıyla bir türlü işleme konulmadığını biliyor musunuz? Kaçak faaliyetlere karşı tüm yurtta yapılan çalışmalara bürokrasi eliyle ve malum çevrelerin baskısıyla frene basıldığını biliyor musunuz? İllerde kültür turizm müdürlüklerinin bin nazla denetimlere iştirak ettiğini, kolluk gücünün alınması için oda yöneticilerinin karakollarda pasta ikramından öğle yemek ısmarlamalarına varan uygulamalarından?
Sanmıyorum... Kart ücreti istenecek...tasarımcıya danışılmalı... Nasıl kart bu böyle? Denetmenler sadece rehberleri denetliyor... Evrak soruyor müşterinin (misafirin) yanında... (Fiyakanız mı bozuluyor ? Fiyakanız kaldı mı ki ?) Dil dışı rehberlik yapmak isteniyor...Taban yevmiye altında çalışılmak isteniyor... Turlara o (sıfır) yevmiye ile çıkılmak isteniyor... Stopajı da yevmiyeyi de cepten ödeyerek tura çıkılmak isteniyor... Ayrıcalık isteniyor...isteniyor..isteniyor..Ama kimse vermekten söz etmiyor...Vermeden almanın kime mahsus olduğunu sanırım bilirsiniz...
Örgütlü olmanın asla gerekli olduğuna inanmayan, gelir elde etmekten başkaca hiç bir amacı olmayan, hanutçulardan şikayet eden hanutçulardan , vergi erdeminden nasibini almamış, saygın bir meslek grubu olmanın gereğini hiç sorgulamayan, kayıt dışında tüm ömrünü geçirme niyetinde olan "meslektaşlardan" inanın sıkılmış durumdayım.
Sonuçta yine de örgütlü toplumun demokratik reflekslere sahip toplum olduğunu idrak etmiş bir birey olarak tüm bu olumsuzlukları bir geçiş döneminin sancıları olarak algıladığımı söylemek isterim.Yaratıcı fikirlerin gerekliliğine inanan, çalışmanın erdemini kutsal olarak algılayan, bağımsız olarak odalara ve bir birliğe sahip olmanın hazzını yaşayan, sıkıntılara karşı tüm olanaklarıyla direnen ve mücadele eden, aidatının dışında kendi değerli zamanından da ayıran, yevmiye altına çalışmayan, tüm diğer sektörlere örnek bir "rehber" ve "insan "olarak camiamızı temsil eden, tüm rehber davasının isimli-isimsiz unsurlarına selam eder hepsinin her zaman yanında olacağımı belirtmek isterim.



Bu Bir Veda Yazısıdır

 Rehber örgütlenmesi süreçlerinde yıllarını geçirmiş bir meslektaşınız olarak mesleki konulardaki son yazımı kaleme almaya karar verdim. ...