Değerli okuyucular,
son günlerde yaşananlar üzerine bırakın yazı yazmayı düşünmek
dahi istemiyorum.
Toptan bir akıl
tutulması ve vicdan kararması yaşadığımız kesin.
Sosyal medya mecrası
tam bir bombardıman altında...
Sahile vurmuş
boğulmuş bebek resimleri,
varlıklı batının
mülteci akını karşısındaki iki yüzlü tutumuna ilişkin
yayınlar,
çatışmalarda
yaralanmış veya ölmüş veya parçalanmış insan/ceset resimleri
(hatta kadın olduğu için kıyafetleri soyulduktan sonra çıplak
bedenleri yayınlanan),
her gün kendisini
daha da belli eden- dayatan- mutsuzluk ve umutsuzluk yayan yayınlar,
bırakın felsefi
derinliği; genel medeniyet kurallarını dahi hiçe sayan
davranışların videoları- resimleri,
vahşi hayvan
sürüleri gibi topluca bir tek şahsa saldıran memleket “
esnafı”,
hükümetin-
emniyetin- yargının yapacağı hukuka aykırı eylem ve işlemlerini
yayınlayan twitter fenomenleri,
herkesi bir taraf
olmaya davet eden; olmayanı vatan haini olarak damgalamaya aday
paylaşımlar,
plajdan ayağını
çeken arkadaşların resimleri,
sofra- yemek- mekan
paylaşımları,
iktidarı uğruna
ülkeyi yangın yerine çevirenlerin algı yaratma adına
paylaştıkları,
iktidar yanlılarının
her hangi muhalif sayılacak bir görüşe küfürlü-beddualı ve
tehdit içeren kepaze
paylaşımları,
barış taleplerini
hükümet-devlet-millet karşıltığı sayan paylaşımlar,
kişisel gelişim
paylaşımları,
selfieler,
turda çekilen grup
selfieleri,
pollyanacılık
içerenler,
börek paylaşımları,
sahte habere yanlış
fotoğraf içeren paylaşımlar,
sahte fotoya yanlış
haber içeren paylaşımlar,
fotoşoplu haberler,
haberli fotoşoplar,
milli
duyarlılıklarımızı kabartan uygur-çin içerikli paylaşımlar,
paralelcilere
sevinen ordu taraftarları,
ulusalcılara
seslenen sosyalistler,
sosyalistlere
selahattinin gerçek yüzünü gösteren videolar,
teknede viski içen
şerefsiz paylaşımları,
çark eden
politikacılar,
politika yapan
çarkçılar,
kedi videoları,
allah yazan arı
kovanlı paylaşımlar,
atatürk karşıtı
paylaşımlar,
kadın karşıtı
paylaşımlar,
din yanlısı/karşıtı
paylaşımlar,
türban
karşıtı/yanlısı paylaşımlar,
hükümeti islam
davasının savunucusu görenlerin paylaşımlar,
arakandan, bosnaya,
afrikadan, bayırbaşı türkmenlerinden bahseden paylaşımlar,
tır paylaşımları,
katil işidçi
paylaşımları,
tapeler,
restorasyon
resimleri,
yağmalanan kıyı
haberleri,
yeşil yol,
tayin-atama-sınav-torpil-rant-kazanç
kapıları paylaşımları,
türklüğün üstün
bir meziyet olduğunu herkese kanıtlayan paylaşımlar,
türklüğün her hangi bir meziyet olmadığını kanıtlayan paylaşımlar,
kürdün nefret edilmesi gereken birileri olduğunu veya toptan yok edilmesi gerektiğini kanıtlamaya çalışan paylaşımlar,
fatih terim
paylaşımları,
gs-bjk-fener-trabzon
paylaşımları,
köşe yazısı
paylaşımları,
Evet...
Epey uzun bir liste
oldu galiba...
Tüm bu
paylaşımların akıl sağlığımız hakkında fikir vermeye müsait
olduğunu söyleyebilirim.
Her haberin bilinç
altımızda hafızalandığını unutmayalım.Vay haline hard
diskimizin....
Taraftarı olduğumuz
fikirlere ilişkin paylaşımları “like” layarak destek olmuş,
muhalif olduğumuz konuların altındaki yorum kısmına bir şeyler
yazarak cahillere derslerini vermiş olduğumuzu mu sanıyoruz?
Hayat sanal alemdeki
algıdan ibaret değil değerli dostlarım.Hedefler ancak gerçek
insanlarla somut şeyler yaparak elde edilir.Klavye başında bir
şeyler yazarak çevremizde bugüne değin hiç bir şey
değişmemiştir.
Hedefiniz ne olursa
olsun gerçekle yüzleşilmelidir.
Gerçekler de
sokaktadır, pazarda, kahvede, kafede,sınıfta, anfide, fabrikada,
atölyede, dairede, serviste, takside, turda, aile içinde,
eşte-dostta-akrabadadır...
Katılımcılık
anlamında önümüzdeki en önemli sınav 1 Kasım seçimleridir...
Herkesin oyunu
vermesi gerekiyor...Oradan başlayalım derim...