5 Eylül 2015 Cumartesi

Bir Yerden Başlanmalı



Değerli okuyucular, son günlerde yaşananlar üzerine bırakın yazı yazmayı düşünmek dahi istemiyorum.
Toptan bir akıl tutulması ve vicdan kararması yaşadığımız kesin.

Sosyal medya mecrası tam bir bombardıman altında...
Sahile vurmuş boğulmuş bebek resimleri,
varlıklı batının mülteci akını karşısındaki iki yüzlü tutumuna ilişkin yayınlar,
çatışmalarda yaralanmış veya ölmüş veya parçalanmış insan/ceset resimleri (hatta kadın olduğu için kıyafetleri soyulduktan sonra çıplak bedenleri yayınlanan),
her gün kendisini daha da belli eden- dayatan- mutsuzluk ve umutsuzluk yayan yayınlar,
bırakın felsefi derinliği; genel medeniyet kurallarını dahi hiçe sayan davranışların videoları- resimleri,
vahşi hayvan sürüleri gibi topluca bir tek şahsa saldıran memleket “ esnafı”,
hükümetin- emniyetin- yargının yapacağı hukuka aykırı eylem ve işlemlerini yayınlayan twitter fenomenleri,
herkesi bir taraf olmaya davet eden; olmayanı vatan haini olarak damgalamaya aday paylaşımlar,
plajdan ayağını çeken arkadaşların resimleri,
sofra- yemek- mekan paylaşımları,
iktidarı uğruna ülkeyi yangın yerine çevirenlerin algı yaratma adına paylaştıkları,
iktidar yanlılarının her hangi muhalif sayılacak bir görüşe küfürlü-beddualı ve tehdit içeren kepaze
paylaşımları,
barış taleplerini hükümet-devlet-millet karşıltığı sayan paylaşımlar,
kişisel gelişim paylaşımları,
selfieler,
turda çekilen grup selfieleri,
pollyanacılık içerenler,
börek paylaşımları,
sahte habere yanlış fotoğraf içeren paylaşımlar,
sahte fotoya yanlış haber içeren paylaşımlar,
fotoşoplu haberler,
haberli fotoşoplar,
milli duyarlılıklarımızı kabartan uygur-çin içerikli paylaşımlar,
paralelcilere sevinen ordu taraftarları,
ulusalcılara seslenen sosyalistler,
sosyalistlere selahattinin gerçek yüzünü gösteren videolar,
teknede viski içen şerefsiz paylaşımları,
çark eden politikacılar,
politika yapan çarkçılar,
kedi videoları,
allah yazan arı kovanlı paylaşımlar,
atatürk karşıtı paylaşımlar,
kadın karşıtı paylaşımlar,
din yanlısı/karşıtı paylaşımlar,
türban karşıtı/yanlısı paylaşımlar,
hükümeti islam davasının savunucusu görenlerin paylaşımlar,
arakandan, bosnaya, afrikadan, bayırbaşı türkmenlerinden bahseden paylaşımlar,
tır paylaşımları,
katil işidçi paylaşımları,
tapeler,
restorasyon resimleri,
yağmalanan kıyı haberleri,
yeşil yol,
tayin-atama-sınav-torpil-rant-kazanç kapıları paylaşımları,
türklüğün üstün bir meziyet olduğunu herkese kanıtlayan paylaşımlar,
türklüğün her hangi bir meziyet olmadığını kanıtlayan paylaşımlar,
kürdün nefret edilmesi gereken birileri olduğunu veya toptan yok edilmesi gerektiğini kanıtlamaya çalışan paylaşımlar,
fatih terim paylaşımları,
gs-bjk-fener-trabzon paylaşımları,
köşe yazısı paylaşımları,
Evet...
Epey uzun bir liste oldu galiba...
Tüm bu paylaşımların akıl sağlığımız hakkında fikir vermeye müsait olduğunu söyleyebilirim.
Her haberin bilinç altımızda hafızalandığını unutmayalım.Vay haline hard diskimizin....
Taraftarı olduğumuz fikirlere ilişkin paylaşımları “like” layarak destek olmuş, muhalif olduğumuz konuların altındaki yorum kısmına bir şeyler yazarak cahillere derslerini vermiş olduğumuzu mu sanıyoruz?
Hayat sanal alemdeki algıdan ibaret değil değerli dostlarım.Hedefler ancak gerçek insanlarla somut şeyler yaparak elde edilir.Klavye başında bir şeyler yazarak çevremizde bugüne değin hiç bir şey değişmemiştir.
Hedefiniz ne olursa olsun gerçekle yüzleşilmelidir.
Gerçekler de sokaktadır, pazarda, kahvede, kafede,sınıfta, anfide, fabrikada, atölyede, dairede, serviste, takside, turda, aile içinde, eşte-dostta-akrabadadır...
Katılımcılık anlamında önümüzdeki en önemli sınav 1 Kasım seçimleridir...
Herkesin oyunu vermesi gerekiyor...Oradan başlayalım derim...



Bu Bir Veda Yazısıdır

 Rehber örgütlenmesi süreçlerinde yıllarını geçirmiş bir meslektaşınız olarak mesleki konulardaki son yazımı kaleme almaya karar verdim. ...