21 Temmuz 2013 Pazar

Tureb Seçimlerine Dair...

6326 sayılı yasanın gereği yapıldı ve TUREB ;yani mesleğimizin çatı örgütlenmesi tüm organlarıyla seçildi...Hepimize hayırlı olsun... Seçim gündeme gelince ister istemez taraflar oluştu.Buna bağlı olarak da adaylar oluştu.Doğal olarak kulis faaliyetleri ve "adam adama markajlar " yapıldı,toplantılar düzenlendi.Sonucu itibariyle de kimi meslektaşlarımız sevindi kimileri ise üzüldü. Egemen politik kültürümüzün tezahürü olan "kutuplaştırma-ayrıştırma-kristalleştirme " ; kendi fikrine yakın olmayanları "onlar-bunlar-şunlar" gibi zamirlerle ifade edip ötekileştiren ve aşağılayan bir iktidar ve yönetim anlayışı ortaya çıkmadı.Ayrıca fikriyatını "futbol taraftarlığına" varan fanatizmle ifade eden ve savunan da olmadı. Bir kaç ufak tefek olay dışında büyük bir olgunlukla yapıldı seçimler . Seçimi sonuçlarını okumak isteyenler ve ders almak ve "acaba nerede yanlış yapıldı ?"diyenler de var ,"hayatım bunların sonu çok yakındır merak etmeyin" diyenler de ....Kim ne derse desin yeni yönetim meşru ve demokratik yollarla seçilmiştir. Ayrıca tahakkümcü olmayacaklarının ve kendilerini karşı-taraf olarak görenlerin de haklarına ve hukuklarına sahip çıkma adına tüm kamuoyuna verilmiş sözleri var. İşte bu noktada en önemli konunun "Dünü dünde bırakıp yeni şeyler söylemenin" zamanı olduğunu düşünüyorum. Seçim ortamının sona ermesiyle tüm rehber odalarının-anlayışlarının-gruplarının bir arada durma ve çalışma koşullarını yeni döneme göre şekillendirmeleri gerekiyor.Hiç kimsenin diğerinin düşmanı veya rakibi olarak görmeden mesleki standartlarımızı ileriye taşıyacak enerjimizi ;birlikteliğimiz eliyle beslememiz gerekiyor. Eğitimli meslek profilimize uygun olarak ve egemen politik kültüre tezat; herkese eşit mesafede, "eleştiri"sözcüğünün nötr olduğunu bilen ve her eleştiriden yapıcı mesajları kaydeden ve ciddiye alan ,karar süreçlerine empati kurarak tüm rehber bileşenlerinin kaygı ve isteklerini de kendi fikri imiş gibi savunabilecek bir "anlayış" değişikliğinin müjdesi belki de gelinen süreç. Kollektivizmin ,dayanışmanın , her şeyden önce meslektaşa saygının gerekliliğine inanan ve eski alışkanlıklara son veren bir anlayış. Kazanan veya kaybedeni olmayan bir hizmet yarışını önde bitiren kadronun kucaklayıcı olması meslektaşlarımızca da takdir kazanacaktır. Meslektaş olarak farklılıklarımız olabilir. Farklı aidiyetlerimiz olabilir; veya eğitim veya sosyo-kültürel farklılıklarımız da olabilir.Birbirimizi mutlaka sevmek zorunda da değiliz.Ancak farklılıklar da olsa eşit birer birey olma paydamızın gereği olarak "saygıyı"hepimiz hak ederiz. Umarım bu süreç herkes için öğretici olur.Umutlarımızı,heyecanımızı ve enerjimizi birleştirirsek "rehber " camiasını tüm unsurlarıyla (tüm farklılıklara rağmen) daha ileriye taşıma anlamında büyük yollar katederiz.Polemikleri körüklemenin hiç zamanı değil.Enerjimizi bu çetin süreçte önümüzde dağ gibi birikmiş sorunlarımıza odaklamalı; eğitimli insanlara yakışır şekilde genel kurul iradesine sahip çıkmalı; bugünlere gelmemizde emeği geçen tüm meslektaşlarımıza şükran duymalı ve meslek birliğimizin soyuttan somuta geçmesine sevinmeliyiz.Hayırlı olsun...

Bu Bir Veda Yazısıdır

 Rehber örgütlenmesi süreçlerinde yıllarını geçirmiş bir meslektaşınız olarak mesleki konulardaki son yazımı kaleme almaya karar verdim. ...