31 Ağustos 2012 Cuma

Belirsizliğin Belirsizliği…

Rehberlik meslek yasasının uygulamasının yönetmeliğinin çıkmamasından dolayı somutlaşmaması ve rehberlerin çalışma koşullarının henüz belli olmaması beni bu yazıya yöneltti. Çevremde gördüğüm ,işittiğim ve gözlemlediğim genel anlamda bir şaşkınlık mevcut. Rehber meslektaşlardan kimileri eski alışkanlıkları ile iş bağlantılarına başladı. Bu bağlantıların temelinde iş sahibi kişi ve çevreleri yoklama; onların genel rezervasyonlarını soruşturma (ki bu durum otelcilerden de öğrenilebilir) özel ilişkilerini devreye sokma ve akil adamların piyasa öngörülerini yoklama şeklinde olur. Yasanın öngördüğü iş sözleşmesinin ve yönetmelik sonrası yevmiye tespiti konusundaki belirsizlik ve muamma birçok meslektaşımızca gözardı edilmektedir. Bu noktada ne yazık ki bir de meslek yasasına ve dolaysıyla kendisine inançsızlık durumu ortaya çıkmıştır ki bunu söylemeden olmaz. Bir çok meslektaş artık bu inançsızlığını söyleme dökme pozisyonundadır. ”Abi adamlar bu rakamları veremez” den tutun, ”istenilen paralar çok fazla birazcık indirim yapmak lazım” veya “zaten komisyon almıyor muyuz?” gibi cümleleri her tarafta işitmek mümkün. Bunun da ötesinde beni en çok üzen ise meslektaşlardan kimilerinin sözleşme yapılsa da daha az ücret alınmasının denetlenemeyeceği vurgusudur ki ;bu gelecekteki tutumlarını özetliyor gibiler…Çok acı… Yıllardır meslek yasaları için çırpınan rehber milleti kazanmış olduğu yasal güvenceye inanmaktan ziyade yasanın boşluklarını kollamak suretiyle “yasadışı” yevmiyeye prim veriyorlar. Yasanın uygulanması dolaysıyla artık işverenler yasal yevmiyelerin ödenmesiyle “kaliteli” rehber çalıştıracağı gerçeğiyle yüzleşmek istemeyenler ,meslek yasasını işlevsiz hale getirip sözüm ona “itibarsızlaştırma” gayreti içindeler. Yasal güvenceye kavuşan mesleğimizin hak ettiği yere gelmesi ancak onun konusu olan meslektaşlarımızın yasanın tanımladığı şekilde hareket etmesine ve yasadan yana tavır almalarına bağlıdır. Hukukun üstünlüğünden yana olmak meslektaşlarımızı acente karşıtı yapmaz. Tursab’ın bile açıkladığı iş sözleşmesi örneğini incelendiğinde artık acentelerimizin düşük ücret ödeyebilme olanaklarının serbest çalışan rehberler açısından mümkün olmadığını kanıtlıyor. Bu durumda yasal ücretin ödenmesi mefhumu artık bir hayal değil iş sözleşmesinin ana unsurunu oluşturuyor. Yani artık yevmiye pazarlığı yok…İşini alan sözleşmesini yapar ve hafta veya işinin sonunda muhasebeden “yasal yevmiyesini” alır. Ayrıca bu ücretin ödenebilirliğini düşünmez. Düşünmemesi de kınanamaz çünkü bu yetkisi kanundan doğar…Bu kuraldır… Ha..bir de istisnası var o da kanuna karşı hile yolunu seçmektir. Bu durumda da meslektaş iş sözleşmesine imzasını atar ve “yasal olmayan” ücreti alır. Bu durumda ise suç işler ve yasanın odalara ve birliklere verdiği yetkilerin kullanılmasına engel olamaz. Yani işini ve ruhsatını kaybetme riskini göze alır. Mesleki menfaatlerimizin gelişmesi tamamen rehber meslektaşlarımızın yasasına ve kendisine olan inancıyla doğru orantılıdır. Çözümü başka yerde aramayalım… NOT: Yönetmeliğin içeriğinin aleyhte olması durumunda ise yine mücadele,mücadele ve mücadele edeceğiz .Başka yolu yok…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Bir Veda Yazısıdır

 Rehber örgütlenmesi süreçlerinde yıllarını geçirmiş bir meslektaşınız olarak mesleki konulardaki son yazımı kaleme almaya karar verdim. ...