17 Ağustos 2012 Cuma

Seçimleri Okumak...

11 Ağustos 2012 Antalya Rehberler Odası Rehberlik meslek yasası gereği seçimlerini yaptı ve seçimlerin sonucunda seçmen rehber meslektaşlar geleceğe ilişkin çok önemli mesajlar verdi... Tabii anlayana...Önce bir “ilk” leri sıralayalım... Meslektaşlar ilk defa bağımsız bir meslek erbabı olarak oy kullandılar... Meslektaşlar ilk defa “çarşaf liste”den adayları seçtiler... Meslektaşlar ilk defa listelere değil isimlere oy kullandılar... Meslektaşlar ilk defa 27 oy birden kullandılar... Meslektaşlar ilk defa “anahtar listelerle” karşılaştı...(Buna bağlı olarak “anahtar liste içi” veya “dışı” gibi tanımlarla da..) (Ayrıca kimi meslektaşın koridorlarda “falancayı çizin beni seçin” demesi gibi durumları da sayabiliriz.) Meslektaşlar ilk defa verdikleri oylarla her şeyin farkında olduklarını ve hak mücadelesine inanmışlara güven duyduğunu ele güne göstermiştir... Meslektaşlar ilk defa asil ve yedek listelere ve de çalışma kurullarına inanılmaz büyük bir hevesle ve sayıda talip oldular...(Yani bu oda işlerini falan öyle angarya gören anlayış tuzla buz olmuş durumda), Meslektaşlar ilk defa seçim stratejilerine ve liste(!) stratejilerine tanıklık ettiler... Meslektaşlar ilk defa farklı dillerden,farklı bölgelerden ve farklı baskı gruplarının (hatra binaen veya iş arkadaşlığı veya tanışıklık vs.) etkisi altında oy kullandı, Meslektaşlarımız ilk defa rehber orjinli acenteci arkadaşların kendilerinin rehber camiasından ayrı görülmesinden dolayı şikayetçi olması durumunu gördü...(Sanırım herkes bir şeyler öğrendi..) Şimdi de ilginç sayılabilecek durumları irdeleyelim... Seçim tüm beklentilerin aksine çok sakin ve dostane bir ortamda geçti... Seçime katılım tüm beklentilerin üstünde gerçekleşti... Seçimlerin sonucunda rehberlik eyleminde önde duranların,dik duranların,meslek adına bir duruş sergileyenlerin seçmende sempati uyandırdığı somutlaştı... Seçimlerde mesleğe sahip çıkılma noktası esas alındı,güce-kudrete-paraya-işe tamah edilmedi... Seçimlerde sonuçların açıklanmasıyla hiddet-hezeyanın yerine serinkanlılığın ve anlayışın egemen olduğu gözlemlendi.Sonuçların herkesçe içselleştirilerek karşılıklı kutlamalar söz konusu oldu.Şu meşhur hani herkesleri kucaklayan “balkon konuşmaları” dahi yapıldı...(sevindirici..) Hoşuma gitmeyen hususlar...Bir bütün olarak algılandığında kadın aday sayısının çok az olması beni en çok düşündüren husus oldu.Yani fazlasıyla erkek egemen bir aday politikası...Rehberlik mesleği açısından amaç cinsiyetçilik değil cinsi katılımın dengeli olmasının gereğidir.44 delege adayından sadece 4 ünün kadın olması,24 adaylık yönetim listesinde sadece 4 adayın kadın olması veya 10 kişilik denetim kurulunda sadece 4 adayın kadın olması sanırım durumu biraz özetliyor...Yani kadın meslektaşlarımızın biraz daha fazla sorumluluk almasının gerekli; başkan adaylarının da sonraki dönemler için daha fazla kadın aday ile çalışmasının gerekli ve faydalı olduğuna işaret etmek istiyorum. Sonuç olarak baktığımızda geçen 2,5 yılın sonunda Hasan Uysal Başkanlığındaki ARO’nun genel kuruldan güvenoyunu alması ; ilerisi için çok daha meşru,güçlü ve uyumlu bir seçim sonucu ile rehber meslektaşların sorunlarına çözüm noktasında bir kez daha görevlendirilmişlerdir.Verilen sorumluluk artmıştır.Yasanın yönetmelik çalışmalarını yürütecek olan yönetim kuruluna ve diğer oda yöneticilerine üstün başarılar dilerim.Zira yönetmelik sınavından da başarılı çıkacak bir ARO yönetiminin artık çok daha uzun süre yönetimde kalacağı da açıktır. Bizler ise bundan sonra artık hedefin kendimizin; yani acenteler veya onların yöneticilerinin değil bizzat rehberliğin kendinin büyük bir değişimin ve disipline olmanın eşiğinde olduğunun farkına varmamız gerekiyor.Artık yasal olarak da üyesi olmamız gereken meslek odalarının işaret ettiği yöntem ve şekilde hareket ederek ortak çıkarlarımızı tüm çalışma alanlarına yayabiliriz.Bunu için de en önemli nokta “rehberlerin nitelik sahibi” insanlar olmalarıdır.Bunun için de artık yasal güvencelerimiz ve yaptırımlarımız var...Tek yapmamız gereken kendimize güvenmek ve kendimize ve mesleğimize inanmaktır.Odalarımıza ve birliğimize itimat ederek tüm mesleki marazlardan kurtulabiliriz...Birkaç yıl öncesinde “imkansız” denilen çok şey ”imkanlı” hale geldi...Biraz daha gayret ederek çok daha fazla kazanımlarımız olacak... Ne mutlu bize.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Bir Veda Yazısıdır

 Rehber örgütlenmesi süreçlerinde yıllarını geçirmiş bir meslektaşınız olarak mesleki konulardaki son yazımı kaleme almaya karar verdim. ...