15 Haziran 2011 Çarşamba

Rehberlerin Örgütlenmesi Sorunsalı 2

Evet ,turizm piyasasını serbest piyasadan ayırmanın tabii ki mümkünatı yoktur; ancak vahşi kapitalizmin en acımasız şeklinin bu nezih sektörde görülmesi gerçeği ise inanılmazdır.Bu “çokkültürlü”, “çokdilli” ve “çokeğitimli “ sektörün profesyonel rehberlik yapan kitlesi gerçekten acımasız bir rekabetin aktörleridir.Rekabet o denli acımasızdır ki olması gereken günlük ( ki buna Bakanlık yevmiyesi de denir) çalışma ücretinin beşte birine veya altıda birine kadar fiyatlar düşmüştür. (Bahsi geçen Antalya çanağındaki fiyatlardır) Bu düşüşün ana sebebi tabii ki arz talep dengesinin profesyonel turist rehberinin aleyhine gelişimi olmuştur; ancak rehber sayısının artması veya rehberlik gerektiren işlerin azalmasının yanında rehberlerin organize olamaması da şüphesiz fiyatların düşmesine yardımcı olmuştur. Bunun yanında acenteler de profesyonel turist rehberinin yapması gereken işleri yine yabancı dile vakıf kadrolar oluşturarak yapması onları rehber maliyetinden kurtaracağından rehber olmayan bir “rehberler” topluluğunun oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bu kişiler bakanlıkça belgelendirilmedikleri halde acentelerce asgari ücretle çalıştırılıp gayrinizami olarak pek çok rehber meslektaşımızın yapması gereken işleri yapmaktadır. Acente tasarruflarının da yasal boşluklar dolaysıyla denetlenemediği (yeterince ve etkin olarak) için hoyratça bu insanları çok düşük ücretlerle ve gece-gündüz çalıştırmaktadırlar. Bu durum şüphesiz profesyonel rehberlerin işlerinin azalmasında oldukça önemli bir etken oluşturmaktadır. Genel anlamda acentelerle maaş ilişkisinde bulunan kişilerin işçi sayılmasına karşılık sendikalaşma oranı sıfırdır; yani kanunen olabilirliği bulunan örgütlenme olanağı piyasa koşullarından ötürü olanaksızdır. Sendikalaşma bir yana acente çalışanları uzun yıllardır krizler bahane edilerek mecburi ve ücretsiz izinlere çıkmaya zorlanan; fazla çalışılan sürenin (mesai ücreti) talebinin akla dahi gelmeyeceği ve ( kendimden biliyorum )bir dönemler kıdem tazminatının oluşmaması için alel acele imzalar attırılarak işe giriş-çıkış yaptırabilen kalitede-ahlakta-donanımda –yetenekte yönetici profilleri ile dolu bulunan güzide turizm camiamız meslek içi örgütlenmeye belki de en çok ihtiyaç duyan sektördür.Seyahat acentelerinde yaşanan bu durumun tüm memleketimizin bir izdüşümü olduğu da yadsınmaz bir gerçektir.Bu anlamda turizm yöneticilerinin vicdanına bırakılamayacak kadar önemlidir meslekte örgütlenme; ve bu yapılırken tecrübesi ve bilgisi olmayan insanları eğitir böylesi örgütlenme modelleri.Tabii egosu yüksek olan bir meslek grubu olan profesyonel rehber camiası da şüphesiz kendisinde olan özellikleri de katacaktır sürece.Mesela örgütlenme gereğinden bahsedilirken kimi meslektaşın adını piyasada isyancı olarak anılmaması için bunun çok zor hatta imkansızlığından dem vuracağını hatırlatırım.Veya kimi meslektaş sanki acente kendisininmiş gibi davranarak iş sahiplerine yaranmanın gelebileceği son noktayı göstereceğinden eminim.Kimileri ise oluşan muhalefet içinde bulunana arkadaşlarının oluşturduğu “mahalle baskısı” ile gönülsüz-yılgın ve hatta “aslında haklıyız ama…” türünden sürekli muhalefet yaratması kaçınılmazdır.Ne yazık ki otoriteye-sermayeye-kurulu düzene itaat ve biat ederek bugüne gelmiş bir toplumun faydacı yetiştirilen fertleri olarak böylesi zorlukları her alanda göğüslemek durumundayız.Tabii istiyorsak bir şeylerin değişmesini.Devamı olacak…umarım…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Bir Veda Yazısıdır

 Rehber örgütlenmesi süreçlerinde yıllarını geçirmiş bir meslektaşınız olarak mesleki konulardaki son yazımı kaleme almaya karar verdim. ...