18 Mayıs 2011 Çarşamba

Rehberlik Mesleğinden ve Rehberlerden edindiğim İzlenimler 2.Bölüm

Selam,
rehberlik mesleğimin ilk yıllarında piyasada yeni olmanın doğal sonucu olarak pek vasat ve vasat-altı işlere çalıştım.Bu arada pek çok acenteye çalışarak piyasadaki türlü rehber tipololisine de tanıklık ettim.Sanırım piyasadaki bir-iki acente harici hepsine çalıştım.Rehber tipolojisinin ilk sırasına olağanüstü-bilgili olup bu bilgili durumunu tüm beden diliyle de ifade eden kendini pek bir beğenmiş tiple başlamak isterim.Bu tipteki arkadaşlar dağ lalesinin latincesinden tutun;konuştukları yabancı dili o kadar ağdalı bir duruma getirmek için çaba içindeydiler ki turist dahi bu entellektüel-rehberin konuştuklarını anlamasın.Bu tipteki arkadaşlar meslek dayanışması bir yana suratıma bakma konusunda bile tereddüt gösterirlerdi.
Diğer bir tipteki rehber arkadaşların ortak yönü yabancı dili o ülkede yaşamış " gurbetçi aileler" içinde değil;ülkemizin çok saygın okullarında öğrenmiş olmalarından ötürü kendilerini ayrıcalıklı ve üstün sayan insanlardan oluşmasıydı.Almancı rehberlerin genel mesleki yeterliliği gibi genel adab-ı muaşeret konusundaki görgülerinden de son derece şüpheli idiler.Sanırım halen aynı endişeler bu arkadaşlar arasında kol gezmekte.Bir diğer tipteki rehber meslektaşlarımızı ise geç saatlere kadar otel barlarında oturmalarından ve abartılı alkol tüketimlerinden ayrı bir kategoride ele almak istedim.Bu tarzdaki abiler genelde çok tecrübeli olup hep hayatın tokadını yemiş olma gibi ortak paydalarda toplanan kişilerden oluşmaktaydı.Ha birde kaybettikleri servetleri de sanki hepsinin ortak kaderiydi.Yine de bu meslektaşlarımın en içten ve muhabbet şinas olmalarını çok takdir etmişimdir.Tecrübelerinden faydalanma konusunda müthiş cömert;sana çalıştığın işle ilgili tüyolar verme konusunda da pek bir yardımseverdiler.Diğer bir rehber tipi de saygın okulları bitiren arkadaşların endişelerini haklı çıkarmak istercesine davranan "Almancı" rehber tipiydi.Bu kimseler yurtdışında yetişmiş olmalarından dolayı çok dakik,çalışkan omakla beraber henüz bluğ çağında döndükleri ülkelerine yabancı kimselerdi.Bunlar kıyafetleri ile olsun aksanlı konuşmaları ile olsun toplumun büyük bir kısmından da dışlanmıştılar.Günümüzün koşullarına en büyük etkileri özgüven eksikliğinden ötürü acente nezdinde haklarını korumayı bilmeyen bu saf ve çalışkan rehberlerin ezilmiş olmalarıdır. Günümüz rehberliğine damga vuran satıcı-cirocu rehber tipi o günlerde de var olmakla beraber bugünkü kadar rafine ve yoğunlukta değildi.Yani rehberler yaptıkları işleri genel anlamda iyi rehberliğe bağlarlardı.Bu durum günümüzde tamamen yok olmuştur.Cirocu-satıcı rehberin o vasfının dışında hiçbir özelliği aranmaz olmuştur.Retorik,tarih-sanat tarihi-mitoloji bilgisi veya genel kültür düzeyi artık aranan özellikler değil.Ne yazık ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Bir Veda Yazısıdır

 Rehber örgütlenmesi süreçlerinde yıllarını geçirmiş bir meslektaşınız olarak mesleki konulardaki son yazımı kaleme almaya karar verdim. ...